LİKYA YOLU-ADRASAN-ULUPINAR-ÇIRALI-OLİMPOS-GELİDONYA FENERİ PARKURLARI DOĞA YÜRÜYÜŞÜ

Sabah erken saatlerde uygun bir yerde kahvaltımızı yaptıktan sonra Ulupınar' a geçiyoruz. Orman içinden başlayan yürüyüşümüz bizleri mitolojik sönmez ateş Yanartaş a getiriyor. Bu bölgeyi gezdikten sonra Çıralı ya iniyoruz. Sahilden devam eden yürüyüşümüz sonrası Olimpos' a varıyoruz. Sahildeki deniz molamız sonrasında Olimpos Antik Kentini geziyoruz. Bizleri bekleyen aracımızla Adrasan da bulunan konaklama yerimize geçiyoruz.

Olimpos, Antalya’nın güney sahillerinde Phaselis’ten sonra ikinci önemli liman kenti Olympos’tur. Şehir adını 16 kilometre kuzeyindeki Toroslar'ın batı uzantılarından biri olan 2 bin 375 metre yüksekliğe sahip Tahtalı Dağı’ndan alır. Beydağları-Olympos Milli Parkı sınırları içindedır. Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte İÖ 167–168 yılarında basılan Likya Birlik sikkelerinde adı geçen Olympos, Likya Birliği’nde üç oy hakkına sahip altı şehirden biridir. Birlik'te Likya’nın doğusunu temsil etmiştir. Kentin günümüze ulaşmış kalıntılarının çoğu orman içinde ağaç ve çalılarla örtülü olup Helenistik, Roma, Bizans dönemlerine aittir. Olympos’un günümüze kadar ulaşmış kalıntıları genellikle doğudan batıya doğru, hızla denize akan bir ırmağın ağzında ve her iki yakasında yer alır. Antik dönemde kenti ikiye bölen nehir yatağı bir kanal içine alınarak her iki yakası da iskele olarak kullanılmış ve köprü ile birbirine bağlanmıştır. Bugün köprünün bir ayağı yerinde durmaktadır.

Yanartaş, Kemer ilçesi Çıralı mahallesi plajının kuzeyindeki kayalıklarda yer alan doğal gaz kaynağından binlerce yıldır çıkan alevler eski Yunan Mitolojisi'ne göre şu şekilde anlatılmaktadır; Ephyra Kralı Glaukos'un oğlu Hipponoes bir av partisinde kardeşi Belleros'u öldürür ve “Belleros'u Yiyen” anlamına gelen Bellerophontes adını alır. Ephyra'dan sürülen Bellerophontes, Argos kralına sığınır. Kendisine sığınan bu genci öldürmeyi kendine yakıştıramayan Argos Kralı onu Likya Kralın'a gönderir.Likya Kralı acınacak haldeki bu genci öldürmek istemez ve onu Olympos dağında yaşayan arslan başlı, keçi gövdeli, yılan kuyruklu ve ağızdan alevler saçan canavar Chimera ile dövüşmeye gönderir. Bellerophontes, Pegassos adlı kanatlı atına binerek Chimera ile savaşmaya gider. Chimera saldırdığında Pegassos havalanır ve Bellerophontes yere inerken mızrağı ile canavarı yerin yedi kat dibine gömer. Fakat Chimera yerin 7 kat altından alevler saçmaya devam eder. Anadolu'da binlerce yıldan beri anlatıla gelen ve Homeros'un bize bu şekilde aktardığı efsaneye göre hala yanan alevler, Chimera'nın yerin yedi kat dibinden fışkıran alevleridir.Bellerophontes'in zaferini kutlamak amacıyla Olympos'da bir yarış düzenlenir. Atletler Chimera Kutsal Ateşiyle meşalelerini tutuşturarak Olympos kentine koşarlar. Böylece, daha sonraları değişik spor dallarının eklendiği ve birkaç gün süren Olimpiyat Oyunları'nın Anadolu'daki ilk örneği gerçekleşmiş olur.

Sabah kahvaltısının ardından otelimizden yürüyüşe başlıyoruz.Adrasan sahili boyunca devam eden yürüyüşümüz sonrası sandal ve çınar ağaçlarının yoğunlukta bulunduğu ormanlık bölgeye geçiyoruz.Suluada manzaralı patikalar bizleri Likya Yolunun ikonik noktalarından Gelidonya Fenerine (Taşlık Burnu Feneri) getiriyor olacak. Burayı gezip fotoğrafladıktan sonra Korsan Koyunda yürüyüşümüzü bitiyoruz.

Akşam yemeğimizi yedikten sonra sahilde yıldızların altında şarkılar söylerek eğleneceğiz.

ALTERNATİF PARKUR

* ÇIRALI –MADEN KOYU – ÇIRALI (9 KM)

Sabah kahvaltımızı otelde aldıktan sonra ADRASAN ‘a gidiyoruz. Akdenizin Maldivleri olarak bilinen, mavinin en güzel tonlarını göreceğimiz sulu ada ve çevre koyları kapsayan tekne turuna gitmek için sabah saatlerinde teknemize biniyoruz.Turumuz sonrası otelimize dönüyoruz.İsteyen arkadaşlarımızla otelimiz yakınındaki Adrasan Kalesi ne çıkıp Adrasan  Koyu manzarasını  izleyip fotoğraflayabiliriz.

Sabah isteyenlerle erken kalkıp otelimizin denize yakın olması avantajını kullanarak gün doğumunu izleyip denize girebiliriz. Kahvaltı ve odaların boşaltılması sonrası saat 9.00 gibi Göynük Kanyonuna gidiyoruz. Vadi boyunca eşsiz manzaralar eşliğinde devam eden kısa yürüyüşümüz esnasında göletlerde serinleyebileceğiz. Buradaki gezimiz sonrası İstanbul’a dönüş yolculuğumuza başlıyoruz.