
30 HAZİRAN -1 TEMMUZ
UNESCO DÜNYA MİRASI LİSTESİNDE BULUNAN AFRODİSYAS ANTİK KENTİNİ ZİYARET EDİYORUZ.
SALDA GÖLÜNÜ FOTOĞRAFLAYIP,GÖLDE YÜZÜYORUZ.
ISPARTA MERKEZ HİLTON INN OTELDE KONAKLIYORUZ.
LAVANTA TARLALARINI GEZİYORUZ.
TURSAB A9182 TUNAM TUR ACENTE GÜVENCESİ İLE
FAALİYET SORUMLUSU: İSMAİL KILINÇ-05325868081
REHBERLER: İSMAİL KILINÇ-05325868081 ,UĞUR TAŞLIYURT- 05446333474
29 Haziran Cuma;
Saat 21:00 da Bakırköy İncirli'den ilk katılımcılarımızı alarak yolculuğumuza başlıyoruz.

30 Haziran Cumartesi;
Sabahın erken saatlerinde Aydın ili Karacasu ilçesine yakın bölgede yeşillikler içindeki bahçede kahvaltımızı yapıp, Unesco Dünya Mirası Listesinde bulunan Afrodisyas Antik Kentini ve Müzesini geziyoruz.
Sonrasında Salda gölünü ziyaret ediyoruz.
Beyaz kumlu, turkuaz renkli, fazla anlatmaya gerek görmediğimiz, gölün kıyısında geziyoruz, Öğle atıştırmalarımızı yapıyoruz. Dileyen Gölde yüzebilir.Kıyısında çayınızı, biranızı yudumlayabilirsiniz.
Akşama doğru Isparta’ya hareket ediyoruz. Yemek ve konaklamamız Merkezde bulunan HİLTON GARDEN İNN otelde.
Akşam yemeği sonrası küçük bir şehir turu da mümkün olacak.
1 Temmuz Pazar;
Sabah otelde kahvaltımızı yaptıktan sonra aracımız ile Lavanta tarlalarının bulunduğu Kuyucak Köyü’ne geçiyoruz.
Köyü ve Lavanta tarlalarını gezip fotoğrafladıktan sonra isteyen arkadaşlarımız Lavanta ürünleri alabilir.
Lavanta keyfıni yaşadıktan sonra İstanbul'a doğru dönüşe geçiyoruz.
Ücret : 310 tl
Kulüp Üye 300 TL
ARAÇTA OTURMA YERLERİ ÖN ÖDEMENİN YAPILMA SIRASINA GÖRE OLACAKTIR.
Konaklama HİLTON GARDEN İNN Isparta Kahvaltı + Akşam Yemeği (Dört yıldızlı)
ÜCRETE DAHİL OLANLAR:


Yerleşim geç neolitik çağa kadar uzanmaktadır. Akropolde ve pekmez tepede yapılan kazılar neticesinde, iki köyün varlığı kanıtlanmıştır. M.Ö. 2. yy. da Roma egemenliğinin güçlenmesiyle, kent kutsal yöre olarak önem kazanmış ve Aphrodisias ismini almıştır.İ.Ö. 44 yılında Caesar’ın öldürülmesinden sonra katillerin yandaşlarından olan Labienus ce adamları kenti ele geçirip talan etmişlerdir. Octavianus ve Antonius’a sadakatinden ötürü M.Ö. 39 yılında triumvirlik kararıyla bazı ayrıcalıklar tanınmıştır. Bu ayrıcalıklar, vergi muafiyeti, tapınağa sığınma hakkı ve özerkliktir. M.Ö. 27 de Oktavianusun tahta çıkışından sonra da sıcak ilişkiler devam etti. M.S. 1.yy dada ilişkiler devam etti. Julius Cladius soyunun imparatorları kente büyük ilgi duyuyorlardı. M.S. 22 yılında Tiberius daha önce senatonun tanıdığı ayrıcalıkları yeniden onaylamıştır. 3 yy ın sonuna kadar bu ilgi devam eder.
1. ve 3. yy arası buradaki heykeltıraşlık okulunun ünü her yere yayılmış ve çok uzaklardan bile Aphrodisias’ın ziyaretçi almasını sağlamıştır. Salbakos’dan (Babadağ) çıkartılan mermerler, burada işlenip birçok yerden gelen siparişleri karşılamaya çalışıyordu. Heykellerinin yanı sıra bilim ve sanat alanında da eserler ortaya koymuştur. Xenokrates : Bilim ve sanat alanında, Xhariton : Roman, Alexander : Aristo’nun eserlerini yorumlar ve dersler verir. 3. yy da birçok eyaletin başkentliğini yaptı. Roma’nın bölünmesiyle kentin kaderi önce Doğu Roma, daha sonrada Bizans’ın eline kaldı.Aphrodisias 4. yy da Hıristiyanlığın yayılması burada bir piskoposluk merkezinin kurulmasını sağlamış fakat kökleri çok eskilere dayanan pagan kültürünü yok edememiştir. İlk iki Hıristiyan azizi burada şehit edilmiştir ama her şeye rağmen paganizm etkinsi sürdürmüştür.
Bu yeni akımın paganizmin kalıntılarını silmeyi amaçladığı bir gerçekti. Bu nedenle Aphrodisias ve Aphrodisiaslı sözcükleri yazıtlardan sistemli bir şekilde silindi. Hatta 7. yy süresince kente “Stravpoli” (Haç Kenti) adı verildi. Fakat Aphrodisias adı tamamen yok olmadı. Bizans döneminde Kayra adı kullanıldı. Günümüzde de Geyre adının Kayra dan geldiğini düşünmekteyiz.
J
eolojik olarak bir fay hattı üzerinde bulunan Aphrodisias, tarihi boyunca depremlerle uğraşmak zorunda kalmıştır. Günümüzde bu depremlerin izlerini, restorasyon yapılan yapılarda görebiliriz. 350 ve 360 lı yıllarda tıpkı komşu kent Efes gibi ciddi depremlerle uğramış ve su kanalları çok büyük hasar görmüştür. Onarımlar yapılmaya çalışıldıysa da 610-641 yılında meydana gelen depremler, sorunları daha da ciddileştirmiştir. Aphrodisias 7. yy a kadar önemini korumayı başardı. Fakat doğudan gelen istilalar, dinsel çekişmeler, siyasal ve iktisadi baskılar ve diğer sorunlar kentin çöküşünü hızlandırdı. 7. yy depreminden sonra kent bir daha inşa edilemedi. 4. yy da yapılan surlar onarılamadığı için, akropole bir kale inşa edildi. Aynı zamanda bir gözetleme noktası olarak da kullanıldı. 7. yy sonrasına ait bilgiler kısıtlıdır. 11. yy a ait kalıntılardan söz edilir. 11. ve 13. yy.lar arasında, Selçukluların egemenliği altındaydı. 13. yy dan sonra tüm yöre Aydın yada Menteşe Beyliğinin topraklarına katılır. Aphrodisias bu yıllarda terk edilmiş olmalıdır. 15. ve 16. yy.larda ovanın verimliliği sayesinde yörede yeni yerleşimler olmuş ve Geyre köyü kurulmuştur.
Araç Durakları
21.00 İncirli Alfemo
21.20 Mecidiyeköy Y.K.Bank
21.30 Yıldız Sait Çiftçi
21.40 Kadıköy EVLENDİRME
21.45 E-5 Göztepe
21.50 E-5 Kozyatağı
E-5 üzeri Maltepe, Kartal v.s.
Lütfen 5 dakika önce durakta olunuz!