Uyarılar
YUDOSK MACAHEL - BATUM DOĞU KARADENİZ TURU
26 Temmuz- 02 Ağustos 2014
26 Temmuz Cumartesi: Sabahın ilk saatlerinde ERZURUM hava limanındayız.Alanda bekleyen aracımıza binip başlatıyoruz turumuzu. İstikamet Artvin’e bağlı YUSUFELİ. 16.yy da Osmanlı hakimiyetine giren Yusufeli, Erzurum-Artvin arasında epeyce kapışıldıktan sonra nihayet Artvin de kalmış oldukça şirin bir yerleşkedir. Başlıca iki ana derenin (Tortum ve Barhal) ve sayısız çayın birleşimiyle meydana gelen ÇORUH nehri ayrıca bütün vadiye de hayat verir. Özellikle raftingçilerin kendilerini kanıtladıkları azgın bir nehirdir. Sayısız kilisenin bulunduğu bu yöre yaz aylarında yerli ve yabancı gezginlerin uğrak yeri olmaya devam etmektedir.
Yolumuz yaklaşık olarak 2-3 saat sürecektir. Yol üstünde bulunan Tortum gölü ve Tortum şelalesine uğrayıp dinlenip zaman geçireceğiz. Yaklaşık olarak öğlen saatlerinde Yusufeli nde olmayı planlamaktayız..Kalan zamanımızı ya rafting yaparak (kişi maliyeti 75 tldir.) yada, yada Barhal köyüne gidip Barhal Kilisesini göreceğiz. Bu tamamen rafting yapmaya uygun şartların oluşmasına bağlı olacaktır.
Konaklayacağımız yer Birol Kamp. Barhal çayının kenarında şirin bir mekandır.. hele akşam yemeğini çayın hemen kenarında şaraplarımızı yudumlayarak geçirdiğimizi düşündüğümüzde sanırım tadına doyumsuz bir ilk gece bizi bekliyor olacak.
27 Temmuz Pazar: Sabah kahvaltısı sonrası istikamet Şavşat KARAGÖL, Karagöl olağan üstü görselliğe sahip bir göl. Çevresi köknar ve ladinlerle çevrili, etrafında yürünebilir yolun olduğu, yaklaşık olarak 30 mt. Derinliği olan tam bir cennet. Geceyi geçireceğimiz bu diyarda bizden başkası olmayacak..Yusufeli Şavşat yaklaşık olarak 4 saat, bir ihtimal bilinen yoldan değil ama Oltu- Ardahan üzerinden giderek doğudan bazı kareleri görebiliriz, bunu oradaki şartlar belirleyecektir.Saat 13.00 gibi KARAGÖL e varmayı hedefleyeceğiz, pansiyona hızlıca yerleşip mayolarımızı da giyerek, hemen yola çıkacağız,zira yolumuz şıratalar ve göller bölgesi..Birçok gölün bulunduğu bu bölge,Dana gölü, Balık gölü,K.şırata,ve B.şırata gölleri bulunmaktadır. Küçük bir yürüyüşle K.Şrata gölüne varacağız ve pırıl pırıl bir suda yüzmenin keyfini çıkaracağız. Ama ben Karagölün keyfini sürmek istiyorum diyen kalmak isteyenede kapımız açık.
28 Temmuz Pazartesi: Artık gezimizin öznesi MACAHEL e gidiyoruz..Yolumuz uzun, Artvin den geçeceğiz, talep halinde orayı gezeceğiz, Borçka dan geçeceğiz ve Gene bir Karagöl e gideceğiz 2. Cennet burası. İsteyen göl kıyısında çiçek böcek fotografları çeker isteyen sandal sefası yapar isteyen öylece oturup mis gibi çay içip gölü izler.. yani 2 saat serbestsiniz.. Sonra ver elini, MACAHEL.
Macahel; Ülkemizin bu çok özel mekanı hakkında ne kadar yazarsak yazalım gene de oraları gereği kadar anlatabileceğimi sanmıyorum..Hani vardır ya sadece yaşanmalı, işte öyle bir yer.Macahel, yada (Camili) Gürcü dilinde bilek anlamı taşır.. Bilek ve 5 parmağı, bu eşsiz mekanda 6 pare köyden meydana gelmiş büyük bir vadidir, kuzey doğusu Gürcistan ve Batum (özerk Acara bölgesi), batısı Karçal dağlarıyla çevrili bir mekandır.. Kış ayları karlı geçtiğinde Camili liler bu dağı aşamadıklarından alış verişlerini batum üzerinden yapmaktadırlar. Rivayet odurki 500 ad. endemik bitkiye sahip bu yöre, ayı, tilki, çakal, domuz ve ceylan gibi yaban hayvanlarının yanı sıra, 150 yıllık gürgen ve çam ağaçlarını da barındırır.
En önemli gezilecek yerlerin başında gelen, MARAL şelalesi 65mt. Ve Görgit yaylasıdır. 3200 mt. Tarihi bir bina olan ÇUKİNET konuk evi sahibi sevgili Rıza, hazırlattığı yöresel yemeklerimizi yedikten sonra, vadiye hakim arka balkonda hem seyrine doyumsuz manzaranı keyfini çıkartıp hemde şarapları yudumlayarak güzel bir gecenin sohbetiyle dalacağı uykuya, zira artık biraz yürümek vaktidir..
29 Temmuz Salı: Bugün rotamız MARAL şelalesi. Aracımızla yaklaşık olarak 2 saatlik bir yolumuz var. Tabi iklime bağlı olarak. Araçtan inip 1 saat yürüyüş sonrası yolumuz bitmiyor, şelaleye varmak için kayaların üzerine kurulmuş ağaç merdivenlerle 150 mt. İnişle varıyoruz vadi tabanına ve karşımızda bütün ihtişamıyla, ülkemizin benim bildiğim kadaryıla en yüksekten akan şelalesi , 65 mt. den düşen bu şelalenin suyu yere blok olarak değil adete sis olarak inmekte, suyun yatağı tam bir yağmur ormanı bitki örtüsüyle kaplı ve bibir türlü çiçekle bezenmiş durumda.. suyun dövdüğü zeminde meydana gelmiş göl serinlenmek için fantastik bir görüntü sunmakta. Aman mayolarınızı ve fotograf makinanızı unutmayın. (hava yağmurlu olması durumunda aracın çıkamadığını varsayarsak yaya olarak 3 saatlik bir yürüyüş demektir.)
30 Temmuz Çarşamba: Bugün yolumuz biraz uzun. Yediklerimizi eritmenin zamanıdır, istikamet GÖRGİT yaylası. Adı üstünde görmeden gitme demektir, sabah kahvaltısı sonrası çıkıyoruz yola, Macahel vadisinin manzarası eşliğinde kah tepeye çıkarak, kah vadi tabanına inerek 1 saat sonra Efeler köyüne varıyoruz, araçla gidilecek son durak. Araçtan inip kısa bir hazırlıktan sonra koyuluyoruz yola. Rotamız; genellikle rampa zaman zamanda dik bir yol, gözünüzü korkutmak istemiyorum, ama gerçekten görülesi bir yer burası. Tipik bir yağmur ormanları iz düşümünü yaşatıyor herkese, yaşlı çamlar, binbir türlü çiçekler, çağlayarak akan sular, sisler güneş her şeyi yaşıyoruz yol boyu. Dinlenerek yürüyeceğiz zamanımız çok olacak, hatta yeterli zaman kaldığında ve kendine güvenenler yayladan sonra zirve bile yapabilirler 3200 mt. Kalanlar da bana takılıp harika bir şelale olan Beyaz su ya gelirler. Burada yol boyu dağ çileği toplayıp ters lalelerin fotograflarını da çekebilirler. Yani kendimizi eğlendirecek birçok faaliyet olacak. Geceyi burada geçireceğiz, içeride soba yanarken isteyen soba başında miskinleşebilir, isteyen de manzaraya nazır yemeğini yiyerek gecenin ve manzaranın keyfini çıkarır.. Burada elektrik yok, yataklar oldukça temiz ama ranza usulü olmasına rağmen burada hala gelenlere misafir gözüyle bakılması sizi şaşırtmasın. Geceye damgasını vuracak olan kamp ateşi sanırım herkesin yorgunluğunu toprağa gömeceği günün finalini oluşturacaktır.
31 Temmuz Perşembe: Sabah kahvaltı sonrası yola koyuluyoruz, istikamet Efeler köyü. Bu kez işimiz kolay, hep iniş var yorgun olmayacağız onun için kendimizi germeyeceğiz, dönüş yolunda, aklımızı zorlayacak büyüklükte gürgen ve kayın ağaçlarının bulunduğu özel koruma alanı olan ormanı gezebiliriz, kartal yuvası yükseklikte bulunan kafeyi ziyeret eder tepeden vadiyi izlemenin keyfini sürebiliriz.
01 Ağustos Cuma: Sabah erken kalkıyoruz, zira yolumuz uzun. Bugün istikamet BATUM (Acara özerk cumhuriyeti) yani, ülke dışına çıkacağız. Önce Karçal dağını aşıp Çoruh nehrini üzerinden geçeceğiz, günlerdir Karadeniz de olmamıza rağmen ilk kez Karadeniz i göreceğiz, yol seyri harika, yoğun bir orman örtüsü ve yüksek dağlardan aşacağız..Önce Hopa sonrada sarp sınır kapısına varacağız. Gümrükten kimliğimizle geçeceğiz, tahmini olarak bu işlem 1 saat sürecek, kaptanımız ile bir günlüğüne vedalaşıp geçiyoruz sınırı, karşıda bekleyen aracımıza binip yola koyuluyoruz,1 saate Batumdayız.
Batum; Şirin bir Karadeniz şehri, Çoruh nehrinin taşıdığı alivyonların oluşturduğu delta oldukça verimli topraklara sahiptir.180.000 bin nüfusun önemli bir bölümü Gürcü Müslümanlardan oluşmakla birlikte her din ve dilden milletin yaşadığı bir yerleşkedir. Türkiye nin de garantör devlet olduğu bu özerk cumhuriyet oldukça güvenli bir şehirdir.
Batumda neler Yapılır; Biz batumun Bodrumu gibi tanımlanan, Kobileti de kalacağız. Batuma 20 km. mesafedeki bu pansiyon yeşil bir vahada kurulu, bahçede meyve ve sebze bahçeleri mevcut, Kobileti de denize girebilirsiniz, batum da Botanik bahçesi,Akvaryum, Medea heykeli, Batum devlet parkı ve bulvarı gezilebilir, sokaklarda turlayabilir, çok güzel kafelerde meşhur batum kahvelerimizi yudumlaya biliriz. Bütün bunlar için 1.5 günümüz olacak. Yani toplu planda yapabiliriz herkes serbeste takılabilir taktir tamamen size ait olacak.
02 Ağustos Cumartesi: Bugün son günümüz..Yani veda vakti, Batumda kalan yerleride tavaf ettikten sonra koyuluyoruz yola, hala birkaç saatiniz olacak, ister Trabzon da isterseniz Rize de uçak saati ne kadar zaman geçirebilirsiniz.
Notlar; Dikkatinizi çekmiştir, gelirken Erzurum dan, dönüş Trabzon dan yapılacak. Uçak biletleri bugünden alınması halinde daha ekonomik olacak ve gelirken sabahın ilk uçağını, dönerken de en erken saat 18.00 i tercih etmelisiniz.
Neler alacağız; Eşyalarınızı bavul yada benzeri şeylerle değil mümkün ise sırt çantasıyla taşıyınız. Yanınıza kazak yada kalın bir polar alınız, baton, düdük, kafa feneri, güneş gözlüğü ve kremi, fotograf makinası, mayo, havlu, kullandığınız ilaçlar, su geçirmez bot ve yedek ayakkabı, su geçirmez üstlük‘ ü unutmayınız.Hatta varsa 25 lik bir çanta alın ki günlük olarak kullanabilesiniz…
Faaliyet Sorumluları :
Sönmez Erkaya 0 555 318 80 29 sonmez.erkaya@gmail.com
Hasan Geçkin 0 532 372 54 34
Uyarılar
